Akıcılık konuşma bozukluklarında; kekemelik ve takifemi on plandadır. Kekemelik, konuşmanın akıcılığının anormal bir sıklıkla kesilmesini kapsar ve kişinin hayatını olumsuz yönde etkiler. Uzmanlar,kekemeliğin görünenden daha fazlası olduğu tezini öne sürmektedir.
İşte bu noktada, kekemeliğin olan bireylerin, duygu durumlarınında değerlendirilmesi gerektiğinin önemi vurgulanmaktadır.
Dil ve konuşma bozuklukları arasında en çok görülen akıcılık bozuklukları ikiye ayrılır :
Kekemeliği olan bireylerde tekrar, uzatma ya da blok görülür.
Hızlı - Bozuk Konuşma: Bu durum kısaca kişinin anormal bir hızda ve düzensiz konuşmasına verilen addır. Bu durumdaki bireyler, konuşurken oldukça hızlı,düzensiz sıklıkla konuyla ilgisiz ifadeler kullanırlar. Her ikisinin de sebebi bilinmemektedir.
Kekemelik, konuşma akıcısızlığı olarak da bilinen, normal konuşma akışının duraklamalar, tekrarlar ve uzatmalarla bozulduğu durumlara verilen isimdir. Kekemeliği olan kişiler, söylemek istedikleri şeyi bilirler fakat ifade etmekte yani,söylemekte zorlanırlar. Bu durum genellikle;2 ila 5 yaş arasında ortaya çıkar. Ve zaman içerisinde ilerleyebilir.Kekemeliği olan kişi cümlesini tamamlamakta zorluk çekebilir.Bu durumdan dolayı da, kişi zamanla konuşmaktan kaçınmaya başlayabilir.Stres ve heyecanda,bu durumu daha fazla tetikleyerek kişiyi çok daha zor bir durumda bırakabilir.
Akıcılık bozukluğu görülen kız erkek oranı ise Kekeleyen erkek sayısı kızlara oranla 3-4 kat daha fazla görülmektedir. Duygusal sorunlar ve aile tarzı kekemeliğe neden olur inanışının tam tersi, bu durumlar akıcılık bozukluğuna sebep olmazlar.
Fakat, şu tür durumlar görülebilir;
Akıcılık bozukluğu sebebi ile yetersiz hissetmek, kekemeliğe olumsuz duygusal tepkiler verebilir. Bu durum, konuşmayı içerecek durumlarda endişeye neden olabilir. Çocuklar,sosyal ortamlarda konuşmak istemeyebilirler. Buna örnek olarak, sınıf ortamında parmak kaldırmak,telefonla konuşmak verilebilir. Duygusal faktörlerden ziyade son araştırmalar,bu duruma nörolojik faktörlerin etkisi olduğunu göstermiştir. Araştırmalarda,kekemeliğe sebep üç adet mutasyon bulunmuştur. Bu araştırmalara göre, kekemeliği olanların beyninde konuşma akıcılığını etkileyen bazı farklılıklar görülmüştür.
Kekemeliğin Belirtileri Şunlardır;
Kekemelik; gelişimsel kekemelik,nörojenik kekemelik, psikolojik kekemelik olmak üzere üç farklı grupta incelenir.
Gelişimsel Kekemelik: En sık görülen yaş grubu, 5 yaşından küçük erkek çocuklarıdır. Bu çocuklarda bu durum dil gelişimine bağlı görülebilir. Bu türdeki kekemelikte genel olarak,tedaviye gerek yoktur kendi kendine çözülebilir. Çoğu uzman,gelişimsel kekemeliğin birçok faktörünün olduğunu düşünmektedir. Son zamanlarda yapılan beyin görüntüleme tekniklerinde, normal bireylere göre kekemelik olan bireylerde beyinde farklılıklar görülmüştür.
Nörojenik Kekemelik: Bu durum beyin,sinir yada kaslar arasındaki sinyal değişiklikleri nedeniyle ortaya çıkar. Bu kekemelik, herhangi bir kafa travması sonrası ortaya çıkabilmektedir.
Psikojenik Kekemelik: Beyinde bulunan akıl yürütme ve düşünmeyi yöneten kısımdaki sorunlar nedeni ile ortaya çıkmaktadır. Duygusal travma nedeni ile ortaya çıktığı düşünülen bu kekemeliğin nadir olarak görüldüğü ortaya çıkmaktadır.
Kekemeliğin Görülme nedeni,kişilere göre değişiklik göstersede genel olarak stres,baskı ve heyecan ile tetiklenir. Bunun yanında,kekemeliğin görülme sıklığı; Her 100 çocuktan 5’inde görülebilmek ile birlikte 5/4 ünde kendiliğinden iyileşme görülmektedir. Bu hesaplamalara göre, toplumda kekemeliğin görülme sıklığı %1’e denk gelmektedir. Kekemelik erkeklerde, kadınlara oranla çok daha fazla görülmektedir. Oran hesabı ile bilmek istersek bu oran, erkeklerin kadınlardan 4 kat daha fazla bu sorunla baş etmeye çalıştığını göstermektedir.
Kekemeliğin birçok sebebi olabilir, bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Ailede kekemelikle ilgili bir geçmiş olması, bu genetik bir durumdur. Çocukluk döneminde, olağan gelişim sırasında görülebilecek bir durumdur. Herhangi bir kafa travması sonrası görülebilir.
Şiddetli duygusal travma: Bu nedenlerle, kişilerde farklı kekemelik türleri görülebilmektedir. Bu tür akıcılık bozukluğu olan bireylerin ne konuştuğunu değil ne söylediğini dinleyin! Çünkü bu durum onların daha rahat hissetmesini sağlayacaktır.
Akıcılık bozukluğu tedavisi için, bir fiyat belirlemesi yapılmadan önce iletişim güçlükleri değerlendirilmeli ve gerekli terapi belirlendikten sonra fiyat verilmelidir. Yani bu tedavi için, ücret belirlenmeden önce hastalığın net tanısı konulmalı bu noktadan sonra çalışma yapılacak terapi turu ve seansları belirlenmeli, daha sonra fiyatlandırma yapılmalıdır.
