Pazartesi - Cumartesi 08:00 - 19:00

Alkol ve madde kullanım bozuklukları; zararlı sonuçları olmasına rağmen bir maddenin kontrolsüz ve kullanım sıklığı çok fazla olacak şekilde gelişen çok karmaşık bir durum olarak karşınıza çıkar. Madde bağımlılığı olan bir kişi, tütün, alkol ya da yasa dışı uyuşturucular gibi belli bir maddeyi (maddeleri) kullanma konusunda ısrarcı olması ve kişinin günlük yaşamda işlev görmesinin büyük ölçüde bozulmasına neden olur. Kişiler bu kullanım bozukluğundan dolayı sağlık sorunlarından birçok istenmeyen duruma kadar sorunla karşılaştığını bilseler bile söz konusu maddeyi kullanmaya devam ederler.

bagimlilik.jpg

İnsanlarda bağımlılık şu şekilde gelişim gösterebilir:

  • Alkol,
  • Esrar,
  • Tütün,
  • Boya inceltici ve yapıştırıcı gibi inhalan maddeler,
  • LSD, PCP ve diğer halüsinojenler,
  • Kokain, metamfetamin gibi farklı uyarıcı maddeler,
  • Sakinleştirici maddeler ve anksiyete ilaçları,
  • Kodein ve oksikodon gibi ağrı kesiciler,
  • Eroin

Madde kullanım bozukluğu yaşayan kişilerin çarpık davranış ve düşüncelere sahip olması son derece normaldir. Beynin yapısındaki meydana gelen işlevlerde madde kullanımına bağlı oluşan değişiklikler, bu insanların çok yoğun istek duymalarına, anormal hareketler sergilemesine, kişilik değişikliği yaşamalarına ve diğer farklı durumlara neden olabilir. Bu durum beynin görüntüleme çalışmaları, beynin karar verme, yargılama, hafıza ve öğrenme gibi davranışsal kontrol ile alakalı olan alanlarında değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Yukarıda bahsi geçen maddelerle birlikte, insanlarda kumar bozukluğu gibi davranışlarda bağımlılık geliştirebilir. Davranışsal bağımlılıkları ve madde kullanımı bulunan insanları, her ne kadar bu sorunun farkında olsa bile, bundan vazgeçmek için harekete geçemeyebilirler. Bu bağımlılık, psikolojik ve fiziksel sorunlarla birlikte aile üyeleri, arkadaş ya da iş ortamında kişiler arasında istenmeyen sorunlar yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, ülke çapına bakıldığında önlenebilir bir hastalık olsa bile erkek ölümlerinde önde gelen nedenler arasında yer alır.

Sürekli tekrar eden madde kullanımı, zaman içerisinde beynin işleyişi konusunda farklılıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu değişiklikler, maddenin anlık olarak gösterdiği etkilerin yanı sıra başka bir deyimle zehirlenme döneminden sonra daha uzun süre boyunca devam edebilir. Sarhoşluk, maddenin sağladığı sakinlik, zevk alma, artan algı ve duyulara neden olabilir. Zehirlenme ise her kullanılan madde için farklı gelişim gösterir.

Bir insan madde kullanım bozukluğu sorunu yaşamaya başladığında, bu kişinin genellikle kullanılan maddeye karşı bir tolerans geliştirdiği görülür. Buna bağlı olarak yan etki yaşamak ve hissetmek için çok daha büyük oranlara ihtiyaç duyarlar. Ulusal Uyuşturucu Suistimali Enstitüsüne göre, insanların uyuşturucu alma nedenle aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  • Zevk alma hissini deneyimlemek, iyi hissetmek ve sarhoş olmak,
  • Uyuşmuş hissetmek, yükseklerde olmak, stresi azaltmak,
  • Yaşanan sorunları unutmak, uyuşmuşken daha iyisini yapabilmek,
  • Performansı ya da düşünceyi geliştirmek,
  • Akran baskısı ya da merak duygusu ile denemek.

Madde Bağımlılığının Zararları

Madde kullanım bozukluğu, bir madde ya da ilacın yasal olup olmadığına, toplumsal olarak kabul edilir olup olmadığına ya da bu maddenin tıbbi olarak kullanıldığına aldırış etmeden gelişebilen istenmeyen bir durumdur. Bağımlılık riski ise kişinin ne kadar hızlı bağımlı olacağı kullanılan uyuşturucu maddeye göre değişiklik gösterir. Opioid ağrı kesiciler, bir takım ilaçlar ve diğer maddelere göre çok daha yüksek risk taşır. Bu ilaca bağımlılık çok hızlı geliştiğinden kontrollü şekilde kullanılmasında fayda vardır.

Madde kullanım bozukluğunda belirti ve semptomlar kişiden kişiye değişkenlik gösterirken, maddeye ve kullanım süresine, ciddiyetine, bireyin kişiliğine göre değişkenlik gösterir. Madde kullanımına uygun olarak yaygın belirtiler şu şekildedir:

Alkol kullanımı:

  • Terleme, titreme, çarpıntı hissi,
  • Mide reflüsü, iştahsızlık durumu,
  • Azalmış libido ile obezite,
  • Şişkinlik, yüz kızarması, periorbital şişlik,
  • Tekrar eden yaralanma durumu.

Tütün kullanımı:

  • Öksürük, kötü kontrol edilen hipertansiyon,
  • Hırıltılı bir şekilde nefes darlığı,
  • Dudakta kararma, fibroz izleri
  • Lekeli dişler

Esrar kullanımı:

  • Kızarmış ve kanlı gözler,
  • Yoksunluk, kaygı, işlevsellikte azalma,
  • İştah artışı,
  • Uyuşuk, uykulu ve daha sinirli bir ruh hali,
  • Kötü koku,

Enjekte edilebilir ilaçlar:

  • Damar çizgisinden itibaren iyileşen izler,
  • İzleri saklamak için kıyafetlerin altında tutmaya çalışmak,
  • Venöz apseler

Reçeteli ilaçlar:

  • Uyku bozuklukları yaşamak,
  • Sinirlilik ve uyku hali,
  • Sedatif ve hipnotik reçetelere karşı sürekli istekli olmak

Alkol ve madde kullanım bozuklukları, hem akut hem de uzun bir süre boyunca derin bir fiziksel ve zihinsel olumsuz etkilere neden olur. Bu etkiler genellikle kullanım şekli, önceki deneyim, psikolojik, fizyolojik ve psikososyal etkenlerden çok fazla etkilenir. Sağlık görevlisi, bu bağımlılık yapan madde kullanımına dair öyküyü alırken ve muayene sırasında bu hususlara karşı dikkatli olmalıdır. Aşırı dozdan kaynaklı zehirlenmeden şüphelendiğinde, akut etkilerin doğru bir şekilde bilinmesi ve buna bağlı yapılan kapsamlı değerlendirme, doğru tanı konulması konusundan yardımcı olacaktır. Psikoaktif maddelerin etkileri aşağıdaki şekilde belirlenebilir:

  • Kullanım şekli: sıklık, süre, miktar, hazırlama süreci ve uygulama yolu değerlendirilmelidir,
  • Bireysel etkenler: kullanıcının deneyim süresi( deneyimli ya da deneyimsiz) zihinsel yapı, genetik yatkınlık ve beklenti,
  • Sosyal faktörler: sosyal ortam, paylaşılan değerler ve grup etkisinin yarattığı psikoloji.

Madde kullanım bozukluklarının birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenle psikolojik, biyoloji, sosyo-kültürel ve çevresel faktörleri aynı anda içerisinde barındırdığı için kişiden kişiye değişiklik gösteren durumlar söz konusu olabilir. Buna eşlik eden psikiyatrik bozukluklar, artan yasadışı madde kullanımı ile doğrudan ilişkilendirilmiştir. Buna bağlı olarak örnek vermek gerekirse; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ya da bipolar bozukluğu yaşayan kişiler, genel popülasyonla kıyaslandığında yetişkin olduklarında madde kullanım bozukluğu geliştirme riskini daha fazla yaşayabilir.

Çevresel ve genetik faktörlerde madde kullanım bozukluğu konusunda çok güçlü bir etken olarak kabul edilir. Bireylerin stres yanıtına verdiği yanıt açısından genetik yapısı, maddelere bağımlılık riskini ortaya koyar. Genetikte var olan bireysel varyasyonların, stres tepkisini direkt olarak etkilediği ve bazı kişileri dolayısıyla madde kullanım bozukluğu geliştirmeye yatkın hale getirdiği ifade edilebilir.

Alkol ve Madde Kullanım Bozukluğu Tedavisi Teta Clinic’te

Bağımlılık, teşhis edilmesi ve etkin tedavisi son derece zor olabilen kronik bir sorun olarak kabul edilir. Her ne kadar işaretler açık olsa bile, teşhis öncesi bağımlılığı olan kişiye ve ona en yakın olan kişilerin bu sorunu kabul etmesi ve çözmek istemesine bağlıdır. Bu kabul etme aşaması genellikle her insan için aynı derecede zor ve uzun sürelidir. Bazı zamanlarda madde kullanım bozukluğu olan kişi eğer bu sorunun farkında değilse, kişisel olarak ya da grup şeklinde müdahale edilmesi şarttır. Kişi önce çevresinde bulunan insanlardan tedavi için yardım istemelidir. Aksi takdirde tedavinin başarı sağlaması ve kişi üzerinde kalıcı bir etki yaratması mümkün olmayacaktır.

Bu anlamda doğru bir zamanda, kişiye en uygun olan tedaviyi planlamak son derece önemlidir. Bu anlamda Teta Clinic, alkol ve madde kullanım bozukluklarına karşı çok geniş kapsamlı bir tedavi uygulaması planlayan nitelikli bir kliniktir. Zararlı maddelerin yarattığı durumlardan tamamen kurtulmak için alanında uzman doktor ve personellerin çalıştığı Teta Clinic kalitesini deneyimlemek için web sitemizde yer alan iletişim numaralarını kullanarak hemen bize ulaşabilirsiniz. 

İletişim Formu
Tüm Hizmetlerimizle ilgili Detaylı Bilgi İçin Bizimle İletişime Geçin...
Teta Klinik