Bütün ebeveynler çocuğunu mutlu etmek ve yüzünde gülümsemeye sebep olmak isterler. Ancak günümüzde ebeveynler bunu çocuğun her istediğini yaparak değil ona sınırlar çizerek sağlamak konusunda büyük çaba sarf etmenin ne kadar önemli olduğunu bilerek hareket etmektedir. Pek çok ebeveyn, çocuklara kuralları öğretme ve çocuk terbiyesinde sınırlar çizmek konusunda son derece bilinçlenmekte yada bu konu hakkında bilgi edinmek için uzmanlara başvurmaktadır.
Sınırlar ev içinde ve ev dışında çocukların beklenen davranışlara yönelmesine ilişkin çok net ve bilinen bir kılavuzdur. Sınır koymak, çocukların genel gelişimi noktasında son derece faydalı olan bir eylemdir. Burada çocuk, öz kontrolünü geliştirir, sorumluluk almayı öğrenir ve en önemlisi ise kendisini her daim haklı hissetmekten kaçınır. Çocuklara belli standartlarda sınır koymak aslında oldukça faydalıdır. Çünkü;
Sınır koymak, ebeveynlerin çocukları için yapacağı ve yapması gereken en önemli ve dikkate alınması gereken eylemlerden biridir. Bu noktada çocuklara sınır koymayı, onun güvenliği ve en önemlisi gelişimi için atılmış önemli bir adım olarak düşünebilirsiniz. Çünkü ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki kadar bu ilişkide belirlenen kurallarda bir hayli önemlidir. Çünkü kuralların doğru ve net bir şekilde belirlenmediği ebeveyn ve çocuk ilişkisi son derece ciddi ve önemli sorunların ortaya çıkmasına sebep olacaktır. Buda çocuk büyümesi ve eğitimi konusunda siz ebeveynlerin zorluk çekmesini sağlayacaktır.
Bu nedenle çocuğa sinir koymak, sağlıklı bir şekilde gelişim göstermesi için oldukça önemlidir. Sınırlar ve kurallar, çocukların son derece güvende kalmasını ve öz kontrollü olması noktasında büyük fayda sağlayacaktır. Çocuklar bu kurallar ve sınırlar doğrultusunda davranışlarının sebep olabileceği sonuçları görecektir. Sınırlarını ve durması gereken yeri bilen bir çocuk, çevresi ile daha uyumlu ve destekleyici şekilde hareket edecektir. Sosyal hayat ve insan ilişkileri konusunda hayatı boyunca başarılı olacak olan bu çocuk, ileriki yaşlarında çeşitli bazı olumlu etkileride son derece net ve doğru şekilde görmeye başlayacaktır.
Bu nedenle ebeveynler olarak çocuğunuza belirli sınırlar çizmeli ve bu konu hakkında gerekli bilgileri uzman bir görüş yardımıyla edinmelisiniz. Bu noktada çocuklar konusunda eğitimli ve bu konuda başarılı olan bir uzman ile görüşmek, çocuk psikolojisini olumlu etkileyecek şekilde net bir tavır sergilemenize olanak tanıyacaktır. Sizde çocuğunuza doğru bir yaklaşım ile sınırlarını göstermek isterseniz, Teta Clinic web sitemizi ziyaret edebilir, bizlerle iletişime geçerek uzman hekimlerimiz ile beraber sınırlarınızı ve aile içi düzeninizi koruyabilir, çocuğunuza en doğru aynı zamanda faydalı olacak şekilde yaklaşabilirsiniz.
Aile içinde ebeveyn olarak çocuğunuza belirli sınırlar çizmek ve onun bu sınırlar kapsamında hareket etmesini sağlamak, çocuğun çok daha sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmesi noktasında ona yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. Çünkü sınırlarını bilen bir çocuk gelişimini çok daha doğru ve eksiksiz şekilde tamamlayacaktır. Sınırların çocukların gelişimleri üzerindeki etkisinin net yansımalarını sıralamak gerektiğinde ise ilk sırada hiç şüphesiz ki şu detaylar yer alacaktır;
Empati: Çocuklara konulmuş olan her sınır, sosyal anlamda da sınırlarının belirlenmesinede olanak tanır. Çocuklar kendilerine sinir çizmeyi öğrendiğinde başkalarına yani çevresinede saygı duymayı ve onların fikirlerini önemsemeyide öğrenmiş olacaktır. Dolayısıyla empati kurmak, başkalarının ne istediğini anlamak konusunda önemli bir yol kat etmiş olacaktır.
Güven: Sınırsız bir denizde ne yapamayacağını bilmeyen çocuk için hayat çok zor güvensiz bir yer ve savunmasız bir alan olacaktır. Bu nedenle sınırlar belirlemek ve kurallar koymak, çocuğun hem güvensiz hemde savunmasız hissetmesinin önüne geçecektir. Buda çocukta güven duygusunun gelişmesine olanak tanıyacaktır.
Benlik Algısı: Çocuklara sınır koymanın en büyük ve geliştirici yanlarından biri çocuğun benlik duygusunun son derece önemli şekilde gelişiyor olmasıdır. Bu sayede sağlıklı bir kişilik yapısı kazanacak olan bir çocuk, benlik algısınında gelişmesine yönelik yaklaşımlarda bulunacaktır.
Kuvvet Dengesi: Sınırların ebevenyler tarafından belirlenmiş olması ve ev içinde bu sınırlar kapsamında hareket ediliyor olması, evdeki güç ve kuvvetin dengeli şekilde ilerlemesine ve çocuğun ev içindeki ve dışındaki sorumluluklarını öğrenmesine yardımcı olmaktadır.
Öz Disiplin: Çocuklara konulmuş olan her sınır, çocuğun öz disiplinin gelişmesi noktasında son derece büyük bir öneme sahiptir. Çünkü sınırları belirlenmiş olan her çocuk, neyi yapıp yapmaması gerektiği noktasında çok daha bilinçli ve düşünceli davranacaktır.
Başa Çıkma Becerisi: Ebeveynleri tarafından sınırları belirlenmiş olan bir çocuk, herhangi bir durumda karşı karşıya kaldığı zorluklar ile büyük bir rahatlıkla başa çıkabilmektedir. Buda çocuğun çok daha özgüvenli ve hayata emin adımlar ilerleyen bir çocuk olmasına olanak tanımaktadır.
Sınır konulan çocuk her daim isyankâr olmazlar. Hatta bu çocuklar, hayatta emin adımlarla ve son derece güvende hissederek ilerlemektedir. Ancak sınırların ebevenyler tarafından katı ve açıklaması bir şekilde belirlenmiş olması, çocuğun isyan etmesine sebebiyet verebilir. Bunun temel nedenlerinden bir diğeri ise çocuğun bağımsızlık duygusundan uzaklaştırılıyor olması olacaktır. Bununla beraber belirlenmiş olan sınırların tutarsız olması, çocuğun tepki göstermesi noktasında büyük bir yere sahiptir.
Tüm bu nedenler doğrultusunda çocuğun yaşına uygun ve açıklayıcı sınırlar çizmek, çocuğun ruhsal ve duygusal gelişimine büyük önem sağlayacaktır. Burada önemli olan çocuğa sınırların neden ve ne amaç ile konulduğunu anlatmak ve bu sınırları anlamasına olanak tanımaktır.
Ebeveynler çocuklarına sınır koymak istediğinde bunu gelişim düzeyini ve yaşını göz önüne alarak yapmalıdır. Çünkü bu hem davranışların hemde güvenli bir ortam sağlamalarının en temel yapı taşlarından biridir. İşte yaş gruplarına ve gelişim düzeylerine göre sınır belirleme yaklaşım önerileri;
(0-2 Yaş) Bebeklik: Burada asıl amaç, güvenli bağlamanın sağlanması olarak bilinmektedir. Burada çocuğa konulan en net sınırların başında tehlikeli yerlere yaklaşmama ve vurma davranışlarını durdurma gibi pek çok farklı eylem yer almaktadır. Bu noktada ebeveyn çocuğa yumuşak ancak kararlı bir dil aynı zamanda ses tonuyla yaklaşmalıdır.
(3-5 Yaş) Okul Öncesi: Okul öncesi dönemde sınır koymanın temel amacı, kuralları öğrenme ve başkalarının sınırlarına saygı duymayı öğretmektir. Burada oyuncak paylaşımı, ekran süresi gibi kısıtlamalar yer almakta ve bu doğrultuda yaklaşımlar izlenmektedir. Bu noktada çocuğa sunulan seçenekler sınırlarını en doğru şekilde öğrenmelerine olanak tanımaktadır.
(6-9 Yaş) İlkokul Dönemi: Burada sınırları belirlemenin temel amacı, sorumluluk alma ve sonuçlar ile yüzleşme noktasında çocuğa destek olmaktır. Ödev yapma, medya kullanım süresi gibi çeşitli kısıtlamalar, çocuğun çok daha sağlıklı ve sorumluluklarını bilen bir birey olmasına yardımcı olmaktadır.
(10-12 Yaş) Geç Çocukluk: Burada sınırlar çizilen bir çocuğun kuralların mantığını anlaması hedeflenmektedir. Bu noktada uyku saati, ev içi görevler gibi çeşitli kısıtlama örnekleri, çocuğun hayata çok daha öz güvenli ve kontrolcü yaklaşmasına olanak tanımaktadır.
(13+Yaş) Ergenlik: Burada sınırlar çizilmiş çocuğun kimlik geliştirme ve bağımsızlık noktasında çeşitli noktalarda başa çıkma eğilimi göstermesi amaçlanır. Burada çocuğa konulan sosyal medyam akademik sorumluluklar gibi sınırlar, çocuğun sağlıklı ve etkili bir iletişim kurmanın yanında hayatta çok daha emin adımlarla ilerlemesine yardımcı olmaktadır.
Çocuklara sınır konulurken, çeşitli bazı yanlışlar yapılmaktadır. Bu yanlışlar ise çocukta farklı bazı durumların ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Bu belirtilerin başında yer alan isyan etme, kafa karışıklığı ve güvensizlik gibi çeşitli tepkiler, aile ve çocuk arasında ciddi sorunlara ve zayıflıklara yol açmaktadır. İşte sınır koyarken aile bireylerinin yaptığı en sık ve dikkat çeken hatalar;
Sınır koyma noktasında ebeveynlerin dikkat etmesi gereken çeşitli noktalar bulunmaktadır. Bu noktalardan en dikkat çekeni ve özen gösterilmesi gerekeni ise tutarlılıktır. Burada çocuklara ebeveynleri tarafından konulan her sınır tutarlı ve devam ettirilebilir olmalıdır.
Çocuğa koyduğunuz bir yasağın ertesi günü bu yasağı kaldırmak, aynı davranışın hatta çok daha büyük bir davranışın tekrar etmesine sebep olacaktır. Bu nedenle çocuğa herhangi bir yasak yada sınır koyduğunuzda bunu devam ettirmeli, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bu sayede öğrenmelidir.
Aile içi iletişimde çocuğa belirlenmiş olan sınırların rolü, sağlıklı ve etkin bir iletişim için atılan en temel aynı zamanda doğru yollardan biridir. Burada çocuğun güvende ve özel hissetmesi ise son derece önemlidir. Burada sınırlar, sevgi ve saygı noktasında çizilmelidir. Bu noktada aile içinde belirlenen sınırlar, güvenli bir alan oluşturmaktadır. Bunun yanında aile içinde roller belirlenir ve saygının korunması sağlanır.
Aynı zamanda sinir çizmenin aile içinde sağlıklı ve bağımsız bir ortak oluşturulduğu düşünülürse ebeveynlerin çocuğa sinir çizmesi ve bunu doğru bir yaklaşım ile çocuğa empoze etmesi oldukça önemlidir. Sizlerde çocuklarınıza sınır koymak ve bunu en sağlıklı şekilde yapmak için bir uzman tarafından destek almak isterseniz, Teta Clinic' i tercih edebilir, bu sınırları en doğru ve eksiksiz bir şekilde belirleyebilirsiniz.