Pazartesi - Cumartesi 08:00 - 19:00

İnsanlar genel olarak intihar düşünceleri, kendine zarar verme davranışı gibi durumları çevresindeki herkesten gizleme eğilimine sahiptir. Kendine zarar veren kişiler, bu bağlamda vücudundaki izleri örtmek için ek kıyafetler giyerek sosyal ortamlara dahil olmaktan kaçınırlar. Aynı zamanda, kendine zarar verme dürtüsünün yaygın olması, en kısa süre içerisinde uygun bir destek alındığı takdirde bu dürtünün üstesinden gelmeyi mümkün kılar. Birçok noktada kendine zarar verme düşüncesi, başka sorunlarla birlikte ele alındığında hasta adına çok daha sağlıklı sonuçlar alınabilir. İntihar girişiminde bulunan ve kendine zarar verme davranışının sergilenme ihtimalinin arttığı durumlarda kişinin duygusal acılarını güvendiği biriyle paylaşması, aslında atılan en büyük adım olarak bilinir. Bu paylaşım aslında kişiyi başarılı bir tedaviyi yoluna dahil eder.

intihar-dusunceleri.jpg

Kendine Zarar Verme Davranışı Nedir?

Kendine zarar verme, kişinin kasıtlı bir şekilde kendine fiziksel olarak zarar verme eylemine verilen bir isimdir. Bu durum aslında kişinin duygusal olarak çok önemli bir sorun yaşandığının en net belirtisi olarak dikkat çeker. Yapılan bazı araştırmalar, özellikle gençlerin %17 ile %35’lik kısmının kendine zarar verme konusunda riskli grupta değerlendirildiğine dair sonuçlar ortaya koyar. Bu bağlamda ergenlik çağına gelen kişiler kendine zarar verme ve intihar girişiminde bulunma konusunda en önemli risk grubunda yer alır.

Deri yolma, kesme, jiletle, sigara söndürme, sac çekme, aşırı derecede kaşınma ya da kendini bilinçli olarak yakma gibi durumların yanı sıra, sadece ağrıya neden olabilmek için duvara vurmak, yumruk atmak gibi davranış biçimleri, kendine zarar verme davranışlarına örnek olarak verilebilir. Diğer kendine zarar verme davranışları ise aşırı cilt yolma, kimyasal ilaçlar yutma, saç çekme ve yarayı kanatma olarak ifade edilebilir. Kendine zarar verme davranışları çok sık şekilde tekrarlandığında, bu konuda acele bir şekilde bu konuda bir uzmandan destek alınması gerekir.

Kendine zarar verme bozukluğu; intihar amacıyla yapılmayan ancak kasıtlı bir şekilde kişinin kendi vücuduna zarar verdiği bir davranıştır. Hasta olan kişiler, ezici olan yoğun duygularla başa çıkmak için anlık bir rahatlama sağlayabilmek için kendi vücudunu yakar ya da çizer. Kendine zarar verdikten sonra hastalar, çok sıklıkla suçluluk ve utanç duygusu ile baş başa kalırken, dolayısıyla durum daha kötü bir hal alır. Kendine zarar verme bozukluğunun temel amacı, yaşamı tehdit eden bir yaralanmaya sebep vermek olmasa bile, aşağıdakiler de olmak üzere çok ciddi komplikasyonlar yaşanmasına neden olabilir.

Belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Enfeksiyon riski,
  • Özgüven eksikliği,
  • Yoğun bir şekilde hissedilen suçluluk ve utanç duygusu,
  • Kontrolsüz kanama,
  • Yara izi ya da şekil bozukluğu,
  • Ciddi ve ölümcül yaralanmalar,
  • Altta yatan bazı zihinsel sağlık sorunlarının daha kötüleşmesi

Kendine zarar verme durumu her ne kadar intihar girişimi olarak kabul edilmese bile, sıkıntılı zamanlarda vücuda zarar verme modeli zaman zaman intihar ihtimalinin artmasına neden olabilir. Bundan kaynaklı hiç vakit kaybetmeden uygun tedavi planını uygulamak, kişinin sorunlarla başa çıkmasının daha sağlıklı yollarını öğrenme konusunda onlara yardımcı olabilir. Bundan dolayı kendine zarar verme bozukluğundan kurtulmak günümüzde uygun tedavi ve terapi yöntemleri ile mümkündür.

İntihar Düşünceleri Nelerdir?

İntihar ve intihara teşebbüs etmek, aslında intihar etmeyi direkt olarak planlamak anlamına gelir. Bu düşünceler, ayrıntılı bir plan yapmaktan anlık bir değerlendirme yapmaya kadar değişiklik gösterebilir. Birçok insan, özellikle stresli zamanlardan geçerken, zihinsel ya da fiziksel sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarında bir takım intihar düşünceleriyle baş etmeye çalışabilir. Bu son derece olağan bir durum olarak görülse bile, dikkate alınmadığında bu düşünceleri hayata geçirmek için adımlar atılabilir. Aslında intihar etme düşünceleri, altta yatan çok önemli bir sağlık sorununun belirtisi olarak kabul edilebilir. İntihar düşüncesinden kurtulmak için uygulanan tedavi planlamaları her ne kadar işe yarasa bile, bu konuda en öncelikli adım kişinin yakın çevresinden bizzat yardım istemesi ile başlar. Eğer sevilen biri bu düşüncelere sahipse ya da intihardan bahsediyorsa, o kişilere yardım etmek ve onları korumak için en kısa zamanda harekete geçmek son derece önemlidir.

İntihar düşüncelerinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Dayanılmaz derece yoğun bir duygusal acı yaşamak,
  • Kapana kısılmış gibi ve oldukça umutsuz hissetmek,
  • Uyku düzenlerinde ve rutin hayatta değişikliklerle karşı karşıya kalmak,
  • Ölme, şiddet ve ölümle ilgili olmak,
  • Suçluluk, intikam ve utanç hakkında konuşmalar yapmak,
  • Alkol ve uyuşturucu kullanımını artırmak,
  • Dikkatsiz bir şekilde araç kullanmak. Uyuşturucu kullandıktan sonra araç kullanma eğiliminde olmak,
  • Panik atak ve depresyon yaşamak,
  • Kendini dış dünyaya karşı izole etmek,
  • Sürekli olarak yakın çevredeki insanlara veda etmek,
  • Başka insanlara yük olmaktan bahsetmek,
  • Ölüm ve intiharla ilgili konuşmalar yapmak,
  • Egzersiz yapma, yemek yeme, sosyal etkileşim ya da daha önce zevkle yapılan aktivitelere karşı isteksiz olma durumu,
  • Doğmuş olmaktan ve hayatta kalmaktan pişmanlık yaşamak.

İntihar Düşünceleri Neden Kaynaklanır?

İntihar düşüncesi, bir kişinin artık çok fazla bunaltan bir durum karşısında başa çıkamayacağını düşünerek umutsuz olduğunda ortaya çıkabilen olumsuz bir duygu durumudur. Bu durum genellikle finansal bir problemden, sevilen birinin ölümünden, bağlı olunan bir ilişkinin sona ermesinden ya da herhangi bir sağlık sorunundan kaynaklanabilir. İntihar düşüncelerine neden olabilecek diğer bazı yaygın olan durumlar ya da hayat içerisinde yaşanan olaylar keder, maddi sorunlar, cinsel sorunlar, sevilen biri tarafından reddedilme, pişmanlık ve işsizlik olarak sayılabilir.

Ayrıca yapılan bazı araştırmalara göre intihara neden olabilecek risk ile ilişkilendirilebilen durumlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Bipolar bozukluk,
  • Depresyon,
  • Şizofreni,
  • Saldırganlık gibi bazı kişilik bozuklukları,
  • Travmatik beyin hasarı,
  • İlişkileri doğrudan etkileyen durumlar,
  • Uyuşturucu ve alkol gibi bağımlılıklar,
  • Borderline kişilik bozuklukları,
  • Kronik ağrılar içeren bazı durumlar,

İntihar düşüncelerine kapılan kişiler için başka biriyle bu konuda konuşmak ve destek görmek çok önemlidir.

İntihar düşüncesine sahip olan biri şunları yapabilir:

  • Kişiye intihar düşüncesine sahip olup olmadığını sorun,
  • Kişinin etrafta bulunarak ve mümkün olduğunda bıçak gibi intihara sebep olma ihtimali bulunan araçları ortadan yok ederek güvende olmasını sağlayın,
  • Onların her zaman yanında olduğunuzu ona hissettirin ve onlar için iyi bir dinleyici olun,
  • Bir yardım hattını arayabilmek ve destek alabilmek için başvurabilecekleri bir aile üyesi, arkadaş ya da manevi akıl hocası gibi bir insanla iletişime geçmesi için onları teşvik edin,
  • Bazı acil durum telefon durumlarını sürekli olarak el altında bulundurun,
  • Acil bir psikiyatrın uzmanından randevu alarak etkili bir görüşme planlayın.

İntihar ve Kendine Zarar Verme Davranışlarının Tedavisi

Kendine zarar verme davranışı ve intihar düşüncesi, altta yatan çok önemli bir sağlık sorununun belirtisidir. Bilişsel davranış terapisi ya da danışmanlık, ilaç ve konuşma terapileri genel olarak bu sorunların çözümünde etkili olabilir. Akıl sağlığı sorunları ile karşı karşıya kalan herkes, mümkün olduğu en kısa süre içerisinde tedavi aramaya çalışmalıdır. Tedavi başladıktan sonra tedavi planının takip edilmesi, takip randevularını ertelemeden katılmak ve sağlık uzmanının yönlendirmiş olduğu bir ilacı almak oldukça etkili bir adımdır.

Kendine zarar verme davranışları ya da intihar düşünceleri, genellikle hem ebeveynleri hem de ergenlik dönemindeki gençleri olumsuz olarak etkisine altına alan davranış biçimleri olarak karşınıza çıkabilir. Bu durumlar bazı zamanlarda kişilerin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Ancak bu gibi problemleri yaşamamak ve yaşandığında üstesinden gelmek için yapılabilecek birçok şey vardır. Mevcut durumdan kişinin en az oranda etkilenmesi için acil bir şekilde gereken desteği alması önerilir. Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanlarından ve doktorların gerek gördüğü durumlarda, psikologlara tarafından bu gibi sorunlar için danışmanlık alınması mümkündür.

Bu noktada en önemli adım, kişinin yeterince gözlemlenmiş olmasıdır. Tedavi sırasında sadece hekimlerin başarılı olması yeterli olmadığından, bu süreçte kişinin yakın çevresinde yer alan aile ve sosyal çevrenin çok etkili bir rolü olduğu unutulmamalıdır. Uygulanan tedavi planlarının temel amacı, kişinin yaşam kalitesini üst seviyeye taşımak ve onu sağlıklı bir ruh haline kavuşturmaktır. Bu temel amaç doğrultusunda, hem tedavi süreci hem de uygulanan terapilerle birlikte aile desteği söz konusu olduğunda istenilen sonucu elde etmek mümkün hale gelir.

Bu konuda hangi clinicten danışmanlık hizmeti aldığınız, etkili tedavi için oldukça önemli bir adımdır. Teta Clinic, bu anlamda üst düzey kalite standartlarında hizmet anlayışı ile ön plana çıkan oldukça profesyonel bir Clinic olarak karşınıza çıkar. Çok uzun yıllardan beri bu alanda verdiği hizmetlerle sektörde hep bir adım öne çıkan kliniğimizin önceliği, daima hastalar için en doğru olan çözüm önerileriyle sosyal yaşama onları tekrar kazandırmaktır. Dolayısıyla kişilerin özelinde uyguladığı tedavi ve terapi yöntemleriyle fark yaratan Teta Clinic bu konuda alanının en iyisi olarak her geçen gün büyümeye ve gelişmeye devam eder. sizde Teta Clinic güvencesi ışığında nitelikli bir özel eğitim ve terapi hizmeti alarak alanında uzman terapist ve personellerin sunduğu hizmet anlayışını deneyimlemek için web sitemizde yer alan iletişim numaralarını kullanarak hemen bize ulaşabilirsiniz. özel eğitim programları ve etkili terapi yöntemleri söz konusu olduğunda Teta Clinic her zaman en iyi olmaya devam ediyor.

İletişim Formu
Tüm Hizmetlerimizle ilgili Detaylı Bilgi İçin Bizimle İletişime Geçin...
Teta Klinik