Pazartesi - Cumartesi 08:00 - 19:00

Çocuklarda anksiyete yani kaygı bozukluğu, normalde var olması gereken kaygının daha yoğun ve stresli şekilde yaşanmasına ve yaşamın işlevselliğini bozacak duruma gelmesine sebebiyet vermektedir. Çocuklarda kaygı bozukluğu, çocukluk döneminde ortaya çıkan ve sıkça görülen bozukluklardan biridir. Çocuklarda çok yüksek oranlarda görülen bu durum zamanla fizyolojik ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasınada neden olmaktadır.

cocuklarda-anksiyete-belirtileri.jpg

Bu durumun tedavisinin doğru aynı zamanda başarılı bir şekilde yapılmaması, yaşam kalitesinin bozulmasına ve çok daha önemli sorunların ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Buda kaygı bozukluğu yaşayan çocukların aile, okul ve arkadaşlık gibi alanlarda ciddi zorluklar çekmesine neden olmaktadır. Bu durum farklı türleri ile kendini göstermekte ve belirti vermektedir. İşte çocuklarda anksiyete bozukluğunda dikkat çeken 5 anksiyete türü;

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Bu durum çocuklarda sosyal öğrenmeler, gelecekte ortaya çıkacak durumlar ve geçmiş deneyim bilgileri nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu noktada çocuklar kontrol edilemeyecek düzeyde kaygı ve endişe yaşamaktadır. Buda günlük hayatlarında farklı sorunlar yaşamalarına sebep olmakta ve hayat kaliteleri bir hayli düşmektedir.

Fobik Anksiyete

Burada çocuklar belli bir canlı yada nesneye karşı süregelen bir korku geliştirmektedir. Bu canlı yada nesnelerden herhangi birine maruz kalmaktan korkan çocuklar, ciddi bir korku ve endişe yaşamaktadır. Burada oluşan kaygı genel itibariyle bir hayvana yada asi olma gibi nesnel aynı zamanda çeşitli durumlara karşı oluşmaktadır.

Ayrılık Anksiyetesi

Anne, baba yada evden ayrılma yada uzaklaşma durumlarında ortaya çıkan bir kaygı bozukluğu çeşididir. Burada çocuk anne babasının ise gitmesine, okula başlamada ciddi kaygı ve endişe belirtileri göstermektedir.

Sosyal Anksiyete

Bu anksiyete bozukluğunda çocuklar, sosyal ortamlarda olumsuz izlenim bırakacağını ve çevre tarafından yadırganacağını düşünür. Buda sosyal ortamlara karşı kaygı ve korku geliştirmelerine sebep olur. Bu durumu yaşayan çocuklar, konfor alanlarının dışına çıkmaktan kaçınırlar.

Panik Bozukluk

Bu durumda çocuklar nefes almada güçlük çekmenin yanında bulantı, terleme gibi yoğun ve son derece şiddetli ataklar yaşarlar. Tüm bu ataklar ile beraber korku ve kaygı hissetmeye ve nerede ne yapacağını bilememe gibi çeşitli durumlar yaşarlar.

Yukarıdaki anksiyete türleri kendini farklı şekillerde ve belirtiler ile gösterirler. Tüm bu belirtiler ise kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Çocuklarda anksiyete yani kaygı bozukluğu olduğunu gösteren belirtiler ise şunlardır;

  • Panik
  • Korku
  • Kaygı
  • Endişe
  • Huzursuzluk
  • Çaresizlik

Bu belirtiler temel belirtiler olarak biliniyor olsada kaygı yanı anksiyete bozukluğunun birbirinden farklı davranışsal ve fizyolojik belirtileride bulunmaktadır. Bu durumda görülen davranışsal belirti sıralamasında ilk sırada hiç şüphesiz ki kaygı yaratan durumlardan kaçınma ve bu durumlarda dona kalma maddesi yer almaktadır. Bunun yanında fizyolojik belirtileri çok daha açık bir şekilde sıralamak gerekirse;

  • Çarpıntı
  • Kan basıncı değişikliği
  • Yüzde kızarma
  • Nefes darlığı
  • Hava açlığı
  • Boğulma hissi
  • Karın ağrısı
  • Terleme
  • Sürekli idrara çıkma
  • Baş dönmesi
  • Kas gerginliği

Çocuklarda Anksiyete Nedir?

Çocukluk çağında sıklıkla görülen bozukluk türlerinden biri olan anksiyete bozukluğu, birbirinden farklı fizyolojik ve davranışsal bozuklukların ortaya çıkmasına sebep olan ve çeşitli durumlarda meydana gelen korku ve kaygıya verilen isimdir. Bu durum çocukların yaşamlarını son derece etkileyen ve normal gelişim süreçlerinin önüne geçen aşırı kaygı ve endişe durumunu ifade etmektedir.

Bu bozukluk çocuğun günlük yaşantısını bir hayli etkilemektedir. Kaygı bozukluğu okul korkusu gibi korkulara neden olurken aynı zamanda aile ve arkadaş ilişkilerinde de bozulmalara sebep olmaktadır. Bu nedenle çocuğunuzda anksiyete belirtilerini görmeye başladıysanız bu noktada hemen bir uzman ile görüşmeli, bu konu hakkında izlenmesi gereken yol hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Teta Clinic olarak bu konuda her daim yanınızda olduğumuzu ve hem çocuklarınıza hemde sizlere yol göstermek konusunda uzman ekibimiz ile elimizden geleni yapacağımızı belirtmek isteriz. Sizde çocuğunuzda anksiyete yani kaygı bozukluğu olduğundan şüpheleniyor iseniz ve bu konu hakkında bir uzmandan bilgi almak isterseniz, Teta Clinic web sitemizi ziyaret edebilir bizlerle iletişime geçerek bu konu hakkında ihtiyacınız olan tüm bilgileri edinebilir böylece çocuğunuza en doğru şekilde yardımcı olabilirsiniz.

Anksiyete ile Normal Korkular Arasındaki Fark

Anksiyete ve normal korkular arasında net ve dikkat çeken farkların başında kaygının çok daha genelleşmiş ve sürekli şekilde olmasıdır. Bunun dışında anksiyete ve normal korkuları ayıran en temel farkları sıralamak gerekirse;

Normal korkular, belli başlı tehlikelere bağlı olarak olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak anksiyetede bu durum çok daha farklıdır. Anksiyete bozukluğu durumunda ise çocuk herhangi bir sebebe ve nedene bağlı kalmadan olumsuz senaryolar üretmekte, korku aynı zamanda endişe duyarak en olmadık düşüncelere kapılmaktadır. Bunun yanında normal korkular, tehlike geçtikçe azalırken anksiyete yani kaygı bozukluğunda bu durum süregelir şekilde devam etmektedir.

Normal korku, kısa süreli ve hayatı çokta etkilemez ancak anksiyete bozuklukları günlük yaşamı son derece etkiler ve kişinin yaşantısında olumsuz gelişmelere sebep olur. Son olarak normal korku ve anksiyete belirtileri aynıdır. Ancak bu belirtiler anksiyetede çok daha yoğun ve oldukça stresli şekilde görülmektedir.

Çocuklarda Anksiyetenin Yaygın Belirtileri

Çocuklarda görülen anksiyete yani kaygı bozuklukları kendini çeşitli belirtiler ile göstermektedir. Bu belirtiler kendi içinde ise üçe ayrılmaktadır. Bunlardan ilki davranışsal belirtiler, ikincisi ise fiziksel belirtilerdir. Son olarak dikkat çeken duygusal belirtiler ise çoğunlukla pek çok çocukta görülmektedir. İşte tüm bu belirtileri daha açık şekilde açıklamak gerekirse;

Davranışsal Belirtiler

Bu noktada çocuklarda görülen belirtiler genel itibariyle ayrılma korkusu, okula gitmek istememe bunun yanında aşırı kontrol ihtiyacı, sinirlilik ve öfke nöbeti olarak bilinmektedir. Bu belirtilerin görüldüğü her çocuğun muhakkak bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Fiziksel Belirtiler

Çocukluk çağı anksiyetesinde dikkat çeken belirtilerin başında fiziksek belirtiler gelmektedir. Bu noktada fiziksel belirtilerin başında görülen karın ağrısı, baş ağrısı, kas gerginliği, çarpıntı son olarak uykusuzluk gibi belirtiler, kaygı bozukluğunun neredeyse en net şekilde teşhis edilmesi esnasında büyük rol oynamaktadır.

Duygusal Belirtiler

Anksiyete bozukluğunda en sık rastlanan belirtilerden biri olan duygusal belirtiler ise kendini tek başına kalmaktan korkma, sürekli endişe hâli, kabus gibi çeşitli şekillerde göstermektedir. Sizde çocuklarınızda bu duygusal geçişlere şahit oluyorsanız, hemen bir uzman ile görüşmeli bu konu hakkında ne yapılması gerektiği hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Davranışsal Belirtiler Nelerdir ?

Anksiyete bozukluğu durumları ilk olarak kendini farklı belirtiler ile göstermektedir. Bu belirtilerin başında fiziksel, duygusal ve davranışsal belirtiler yer almaktadır. Bu belirtiler arasında kendini en net şekilde belli eden belirti ise hiç şüphesiz ki davranışsal belirtilerdir. Davranışsal belirtileri sıralamak gerekirse;

  • Okula gitmek istememe
  • Yeni durumlara karşı çekingen durma
  • Sıkça güvence isteme
  • Yüksek düzeyde kontrol ihtiyacı
  • Ayrılma korkusu
  • Kural takıntılı davranma

Fiziksel ve Duygusal İşaretler

Çocuğun yaşamını olumsuz yönde etkileyen ve ciddi kaygı aynı zamanda endişe duygularının ön planda olduğu anksiyete bozukluğu, kendini çeşitli işaretler ile göstermektedir. Ancak burada tüm bu işaretleri doğru okumak ve ona göre yol izlemek ise daha ciddi olumsuzlukların ortaya çıkmasının önüne geçmektedir. Anksiyete bozukluğunda ortaya çıkan en belirgin işaretler ise hem fiziksel hemde duygusal işaretlerdir. İşte anksiyete bozukluğunun en belirgin işaretleri;

  • Endişe
  • Korku
  • Kabus
  • Uyku Sorunları
  • Karın Ağrısı
  • Baş Ağrısı
  • Yorgunluk
  • Kas Gerginliği
  • Terleme
  • Mide Bulantısı
  • Çarpıntı

Okul Anksiyetesi ve Sosyal Kaygılar

Okul anksiyetesi ve sosyal kaygılar çocukluk döneminden itibaren başlayan ve sıklıkla görülen bir anksiyete türüdür. Bu iki durum her ne kadar birbirinin aynı gibi görünüyor olsada, bu durum ve türlerin odak noktaları bambaşkadır. Burada ortaya çıkan okul anksiyetesi, çocuğun okula gitme durumunda ciddi bir kaygı ve korku yaşamasına sebebiyet vermektedir. Farklı belirtiler ile kendini gösteren okul anksiyetesinde en belirgin belirtiler arasında yer alan mide bulantısı, karın ağrısı gibi şikayetler çocuğun yaşamını son derece olumsuz yönde etkilemektedir.

Ancak sosyal kaygıda bu durum bambaşka şekilde belirti göstermektedir. Sosyal anksiyete gibi bozukluklarda çocuk başkalarının karşısında olumsuz şekilde eleştirilmekten korkarlar. Sosyal anksiyetede ortaya çıkan belirtiler ise konuşma korkusu, kızarma ve titreme olarak bilinmektedir.

Bu iki durumda da çocuk oldukça zorlanmakta ve yıpranmaktadır. Bu durumu yaşayan çocuklar özgüven eksikliği ve olumsuz düşüncelere yönelmektedir. Bu nedenle çocuğunuzda bu belirtiler ve daha fazlasıyla karşılaşırsanız, hemen bir uzman ile görüşmeli ve yapılması gerekenler için doğru yol izleme önerileri almalısınız.

Hangi Yaşta Hangi Belirtiler Görülür?

Çocukluk döneminde ortaya çıkan anksiyete bozukluklarında ortaya çıkan belirtiler son derece farklılık göstermektedir. Bu belirtilerin farklılık göstermesinde etkili olan en temel sebep çocuğun yaşıdır. İşte bu noktada belirtileri yaşa göre sıralamak gerekirse;

(0-3 Yaş) Erken Yürüyen Çocukluk Dönemi

Bu yaş grubundaki çocuklarda yabancı korkusu ve en önemlisi ayrılık kaygısı gibi belirtiler son derece sık şekilde görülmektedir. Bu çocuklar anne babadan ayrı kalma ve yabancılar ile iyi bir iletişim kurmaktan kaçınmaktadır.

(3-6 Yaş) Okul Öncesi Çocukluk Dönemi

Bu yaş grubundaki çocuklarda karanlık, yalnız kalma, canavar korkusu, tuvalet eğitimi, hayalet gibi çeşitli korku türleri görülmektedir. Buda çocukların gündelik yaşantılarında oldukça olumsuz yönde etkilenmelerine sebep olmaktadır.

(6-12 Yaş) İlkokul Dönemi

Bu yaş grubundaki çocuklarda anksiyete bozukluğu kendini okula gitme korkusu, sınav kaygısı, öğretmen kaygısı olarak kendini göstermektedir. Buda okul dönemindeki çocuğun okul reddi yaşamasına ve çevre ile sağlıklı ilişkiler kuramamasına sebep olmaktadır.

(12-18 Yaş) Ergenlik Dönemi

Bu yaş grubunda ise dış görünüş, başarısızlık ve kimlik kaygısı ile kendini gösteren anksiyete bozukluğu, bu yaş grubunda çok ciddi sorunlarında beraberinde gelmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle çocukluk döneminde çocukları iyi izlemeli, bu tür belirtilerle karşılaşıldığında çocuk ile sağlıklı ve anlaşılır bir iletişim kurulmalıdır.

Aileler Hangi Durumda Endişelenmeli?

Anksiyete bozukluğu her çocukta belirli bir düzeyde görülmektedir. Ancak bu durum çok ilerlediği takdirde ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Böyle bir durumda ise ailelerin son derece dikkatli olması ve bir uzmandan yardım alması gerekir. Bu noktada ailenin bir uzmandan yardım alması gerektiğini gösteren işaretler arasında yer alan sürekli kaygı durumu, gelişimine uygun olmayan kaygı belirtileri, günlük yaşamı etkileyen korkular, fiziksel bazı belirtiler ve takıntılı tavırlar ailenin endişe etmesi gerektiğinin bir kanıtıdır.

Sizlerde çocuklarınızda bu tarz belirtiler görüyorsanız, Teta Clinic uzmanlarından yardım alabilir çocuklarınızın kaygı bozukluğu tedavisinde etkili ve verimli sonuçlar elde edebilirsiniz. Böylece gelecek yıllarda daha işlevsel bir hayat yaşamalarını sağlayabilirsiniz.

Anksiyete ile Başa Çıkmada Ailenin Rolü

Çocukluk döneminde görülen anksiyete bozukluklarında ailenin önemi oldukça büyüktür. Bu noktada aile belirleyici ve etkin bir destek kaynağıdır. Çocuk bu durum ile başa çıkarken ailesi ve sevdiklerinin desteğini yanında hissetmek ister. Burada aile çocuğa anlayışlı ve son derece kabul edici bir biçimde yaklaşmalıdır. Çocuğuna güvence vermek yerine onu cesaretlendiren aile onun yanında olduğunu ve destekçisi olduğunu göstermiş olacaktır.

Ailenin çocuğa yavaş bir biçimde yaklaşması ve onu anladığını göstermesi, çocuğa güven ve huzur verecektir. Ona karşı olan duygularınızı konuşarak anlatmak ise iletişim yolu ile onu son derece rahatlatacak ve bu durumun üstesinden gelmesine olanak tanıyacaktır.

İletişim Formu
Tüm Hizmetlerimizle ilgili Detaylı Bilgi İçin Bizimle İletişime Geçin...
Teta Klinik