Duyu bütünleme, farklı yaşlardan çok sayıda insanı etkileyen durumlara karşı geliştirilmiş olan bir yöntemdir. İnsanların farklı konularda gelişimlerine yönelik birçok çalışmanın olduğu bilinmektedir. İşte bunlardan biriside duyu bütünleme olarak karşımıza çıkar. Bunun yanında duyusal bilgilerin gerektiği gibi işlenemediği durumlarda çözümün duyu bütünleme olduğu söylenebilir. Böylelikle duyusal bozuklukların çözümü mümkün olmaktadır.
Öncelikle duyu bütünlemenin yapılması için kişide duyusal bozukluklar olması gerekir. Özellikle çocuğun gelişimi sırasında böyle bir sorun olup olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca sorunun belirli bir kalıbı yoktur. Yani farklı yapıda duyusal bozukluklar görmek mümkündür. Bu durum kişiden kişiye göre değişiklik gösterir.
Vücudumuzdan ve çevreden alınan bilgiler beyin seviyesi ile organize olarak kullanılmaktadır. Bu noktada ortaya çıkan gelişim bozuklukları ciddi bir sorun olduğuna işaret eder. Böylelikle duyu bütünleme terapisine ihtiyaç duyulması mümkün olur. Aynı zamanda sinir sisteminin yaşanan durumdan olumsuz olarak etkilendiği görülmektedir. Doğal olarak bireyin ortaya çıkan sorunlardan kurtulması için tedavi sürecine geçilir.
Duyu bütünleme bozukluğunun belirtileri içerisinde birçok farklı unsur olduğu görülmektedir. Burada önemli olan doğru çözümler bulmak için belirtilere bakmak şeklinde bilinir. Duyu bütünleme bozukluğu olan kişilerde görülen belirtiler;
Yukarıda yer alan belirtilerin son derece ciddi olduğunu bilmekte yarar vardır. Tabi burada kişisel farklılıkları unutmamak gerekir. Yani her belirti tüm bireylerde aynı şekilde görülmeyebilir. Buna dikkat ederek sonuçlar çıkarmak daha doğrudur. Özellikle öğrenme güçlükleri sorunun büyük olduğuna işaret eder. Bundan dolayı belirtiler ışığında tedavi için harekete geçmekte yarar vardır.
Duyusal bilgilerin olması gerektiği gibi işlenemediği durumlarda gelişimsel sürecin tehlikeye düştüğü görülür. Buna göre bireyin davranışları değişir ve beceriler bundan olumsuz olarak etkilenir. Aslında duyu bütünlemesi merkezi sinir sistem ile yönetilen bir süreçtir. Bunun için bedenin yaşadığı çevrede etkin olarak kullanılması gerekmektedir. Ancak sorunun yaşanması bu sürece zarar verir.
Bireylerde motor beceriler ve benlik saygısının önemli bir yapı taşı olduğu görülmektedir. Zaten gelişim basamaklarında her detay oldukça önem arz eder. Ancak duyu bütünlüğü bozulduğu zaman problemler gelmeye başlar. Her problem sinir sisteminin bozulmasına yol açacaktır. Bunu toparlamak için duyu bütünleme gerekmektedir.
Duyu bütünleme bireylerin günlük yaşamları içinde oldukça gereklidir. Sonuçta her bireyin günlük yaşam aktivitelerine katılma hakkı vardır. Bu hakkı elde etmek için duyu bütünleme yapılmalıdır. Buradan yola çıkacak olursak eğer bunun yapılması kişinin tüm hayatına etki eder. Yaşanan duyusal bozukluklar gerektiği şekilde tedavi edilerek sorun ortadan kaldırılır.
Çocukların çoğunda normal çocukluk süreci içerisinde duyusal deneyimler yaşanmaktadır. Gelişim süreci içerisinde çocuğun motor beceri öğrenme ve uygulama yapma şansı sıkça ortaya çıkar. Yeni kazanılan becerilerde kalıcı olarak beyne yerleşir. Fakat problemler olduğunda normal ilerleyen sürecin farklı yönde gittiği görülür. Bunun içinde duyu bütünleme sorununun baş gösterdiğini anlayabiliriz.
Çocuğun her yaşta farklı bir gelişimi mevcuttur. Normal şartlarda her deneyim çocuğun öğrenmesine yardımcı olur. Bunun yanında öğrenme güçlüğü yaşamamak için atılacak her adımın değerli olduğu bilinir. Özellikle dikkat eksikliğinin her yaşta sıkıntıya yol açan bir unsur olduğu bilinir. Ayrıca çevreden gelen tüm duyusal bilgilerin planlı bir şekilde işlenmesi gerekir. Buda duyusal bütünlemenin doğru çalışması ile ilgili plan bir durumdur.
Her çocuk öğrenmeye ve yeni beceriler elde etmeye açıktır. Bunun olması içinde çocuğun gelişimi olması gerektiği gibi gitmelidir. Bilgiler gerektiği gibi işlenmezse eğer becerilerin yapı taşları kaybolur. Doğal olarak duyu bütünleme gelişimi olmadan çocuğun eksiklikleri artacaktır.
Duyu bütünleme terapisinin rastgele yapılmadığı bilinir. Burada öncelikle kişinin yaşadığı sorunun tam olarak tespiti söz konusu olur. Bireyde yaşanan sorunu anladıktan sonra belirtilere bakılır. Özellikle her duyu bütünleme sorununda aynı belirtiler olmayabilir. Kişisel özelliklerde burada önem arz etmektedir. Buna göre sürecin daha anlamlı şekilde ilerlemesi mümkün olacaktır. Duyu bütünleme terapisinin temelini şöyle sıralayabiliriz;
Yukarıda yer alan unsurlar ışığında duyu bütünleme terapisi yapmak mümkündür. Amacı belirlemek ve programlı olarak ilerlemek sonuçları etkileyecektir. Buna göre doğru adımlarla hareket etmenin gerekli olduğun rahatlıkla söyleyebiliriz.
Duyu bütünleme terapisinde öncelikle gözlem ve değerlendirme yapmak gerekir. Aslında buradaki amaç karşı tarafın duyu profilini ortaya çıkarmaktır. Buna duyusal profil demekte mümkündür. Buda ancak doğru yaklaşım ve gözlem ile mümkün olur. Özellikle duyu profili testi ile sonuca gitmek daha kolay olur. Ayrıca testler ile doğru bir değerlendirme yapma şansı ortaya çıkacaktır.
Duyu bütünleme terapisi kademeli olarak ilerlemektedir. Bireyin anında başarıya ulaşarak sorundan kurtulması mümkün olmaz. Burada öncelikle sorunun kaynağı belirlenir ve sonuca gitmek için yol çizilir. Ardından kademeli olan bu süreç başlar.
Duyu bütünleme terapisi temel olarak 1970'lerde ortaya çıkmıştır. Dr. Jean Ayres bu konuda büyük başarılara imza atmıştır. Burada önemli olan ise uygun yaklaşım eşliğinde yaşanan süreci kontrol altına almaktır. Böylelikle öğrenmeyi zorlaştıran tüm bozukluklar giderilebilir. Tabi burada bireyler için objektif bir değerlendirme yapmakta önem arz etmektedir.
Teta Clinic bünyesinde dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve bunlara benzer sorunların tedavisi gerektiğinde duyu bütünleme terapisi ile desteklenmektedir.. Buna göre motor beceriler için geliştirme çalışmaları yapılır. Bunun için duyu bütünleme yaklaşımı olumlu sonuç elde etmeye yönelik olmaktadır. Doğru yaklaşım ve sinir sisteminin tedavisi ile iyileşme sağlamaya yönelik adımlar atılmaktadır.